Vah Giresun’um Vah! 

 “Her kim ki; Allah’tan korkmayıp, vakıflarıma zarar vermeye niyet eder veya değiştirirse; dünyada zalimler grubundan sayılsın. Ahirette elleri boş, Allah’ın rahmetinden mahrum ve sonsuz azaplarla azap olunsun.”

Kanuni Sultan Süleyman

 Geçen hafta Giresun’dan çıkarak Dünya’ya mal olmuş Pirazizli iş insanı sanayici Dr.Öner Hekimle ilgili yazdığım yazı çok ilgi uyandırdı. Yazı O’na yapılan vefasızlıklar üzerine kurgulanmıştı.  Farklı kesimlerden ve çevrelerden haklılığıma dair yorumlar, olumlu eleştiriler aldım. Herkesin ortak arzusu, ki benim de öyle; Sayın Hekim’le Giresun’un incinmiş duygu bağlarını onarmak, O’nu yeniden kazanmak, şehirle iletişimin yeniden kurmasını sağlamak, bunun için de hakkettiği değeri vermek, gerekli önemi göstermekti.  
Herkese teşekkür ediyorum. Ama sadece konunun tarafı olan muhatapların susması, üzerine alınmamaları bana çok ilginç geldi. 

Ancak yeni bilgiler derleyerek konuyu daha da somutlaştırarak yazmak farz ve şart oldu. Bunun için “Öner Hekim’i Giresun’dan uzaklaştıran neydi” sorusunun peşine düştüm.  

Önceki yazımda Giresun Ömer Hekim Tıp Fakültesi ve Giresun’daki Hekim Süt Fabrikası arazisine ve Bulancak’taki hayvan çiftliği yapılacak araziye yapılan haksızlıkları dile getirmiştim.
Ama mevzu sadece bunlarla sınırlı değil. Yani ‘biz senin oğlunun ismini Tıp Fakültesi’ne veremedik, engel oldular, bağışladığın Pazarsuyu’ndaki arsayı geri veriyoruz” mevzusu değil. Ömer Hekim Tıp Fakültesi tabelasının indirilmesinin yanı sıra Hekim’in diğer projelerine engel olunması gibi başka önemli konular da var.

Öncelikle belirteyim ki, o yazıda anlatmaya çalıştığım tüm duyarsızlıklara, haksızlıklara, engel çıkarmalara rağmen Dr. Öner Hekim, Giresun için, ülkemiz için çalışmalarına devam ediyor.

HEKİM’İN GİRESUN’A KAZANDIRDIĞI ESERLER ATIL DURUMDA

Hekim tarafından Giresun’a kazandırılan bazı eserler şu anda asıl amacından uzaklaştırılmış, hizmet özellikleri yitirilmiş, işlevleri ortadan kaldırılmış ve atıl halde durmaktadır.

İsterseniz bu eserlerin güncel durumuna gelin beraber bakalım:  

ÖNER HEKİM’İN ARSASINI SATIN ALIP YAPTIRDIĞI SAĞLIK OCAĞINI KAPATTILAR, İŞÇİ YATAKHANESİ YAPTILAR, ÇÜRÜTÜYORLAR

1-Piraziz Şeyhli Mahallesi Gülizar Nasuh Hekim Sağlık Ocağı: Piraziz, Şeyhli Mahallesi’nde uzun süre doktorları ve hemşireleri ile insanımıza sağlık hizmeti verdi. Bir süre sonra nedenini bilmediğimiz şekilde hizmet dışı kaldı. Piraziz Belediyesi’nin bir önceki yönetimi zamanında 4 yıla yakın bir süre inşaat işçisi yatakhanesi olarak değerlendirildi. Hatta inşaat işleri olan bir şahsın da burayı kendi işçilerine yatakhane olarak değerlendirdiği bilgisi mevcut. Piraziz Belediyesi’nin inşaat işçilerini ve söz konusu inşaat işleri olan şahsın inşaat işçilerini başka bir otelde yatırıp, otel ücreti ödeyecekleri durumları acaba yok muydu?

Eğer ki, böyle bir imkanları yoktu ise, ben biliyorum ki Öner Hekim’e bildirselerdi, o bu ücreti de karşılardı.  

Buradaki asıl amaç neydi? Buradaki gerçek amacın ne olduğunu bizler çok iyi biliyoruz.

Yapının şu anki durumu ise içler acısı, boyaları, sıvaları dökülmüş virane haldedir.

2-Kovanlık Hacı Cemal Hekim Çeşmesi: Bir başka hizmet Sayın Hekim tarafından 2001 yılında Kovanlık Beldesi’nde Hacı Cemal Hekim adına inşa edilen çeşme. Çeşme, Belediye’nin bir önceki yönetimi zamanında ne yazık ki yıkıldı. Yerine yenisi yapılmadı.

ÖMER HEKİM’İN ADINI TAŞIYAN BAĞIŞLANMIŞ HALI SAHANIN TABELASINI SÖKTÜLER

3-Halı Saha: Piraziz’de bulunan, Dr.Öner Hekim tarafından ilçenin sportif faliyetlerine katkı olsun diye yaptırılan halı saha. Ömer Hekim’in ismini taşıyan halı sahadaki Ömer Hekim tabelası, Piraziz Belediye’sinin bir önceki yönetimi zamanında söküldü,  ya da tabelası düştü; yerine nedense herhangi bir yeni tabela montajı yapılmamıştır.  

ANNESİNİN ADINI TAŞIYAN ÜNLÜ ŞİFALI KAYNAK SUYUNUN ÇEŞMESİNİ ÇÖP KOVASIYLA KAPATIP HAYRATINI ZEDELEDİLER

4-Süriye Hekim Hayratı: Bozat-Armutçukuru Mahallesi’nde Dr.Öner Hekim tarafından annesi Süriye Hekim adına yaptırılan, şifalı suyu halkla buluşturan çeşme,  şu anda tam bir bakımsızlık örneğidir. Otun içinde, kaybolmaya yüz tutmuş eserin hemen önünde bir çöp konteyneri konuşlandırılmıştır. Yetmiyormuş gibi bir de hemen bitişiğine tuvalet inşa edilerek, pis ve bakımsız halde bırakılarak eserin manevi değeri zedelenmiştir. Bu hayratın çeşmesinden akan şifalı suyu geçmişte çok izlenen TV programcısı Saadettin Teksoy da haber yapmış ve çeşme ilgi odağı olmuştur.

Sayın Hekim’in yaptırdığı tüm hayır kurumları devletine teslim edilmiş, artık o hayır kurumları vakıf malı, kamu malı beytülmal haline gelmiştir. Vakıf malına zarar vermenin, işlevsiz hale getirmenin, yıkmanın, yok etmenin, amacı dışında kullanmanın, Allah katında ne kadar günah olduğunu, kul karşısında vebalinin büyük olduğunu herhalde hepimiz biliyoruz.  
Kanuni Sultan Süleyman’ın o güzel özdeyişini bir kez daha okuyun lütfen…

Yukarıda görünen, bilinen ama halleri umursanmayan eserlerin bir kısmını yazdım. Tüm bunları fotoğraflarıyla birlikte gördükten sonra ortaya doğru, ama yerel yöneticilere, temsilcilere ve tüm muhataplara şu soruyu sormak lazım: “Bu şehre Öner Hekim ne isteniyorsa yapsın, sonra biz korumayalım, yıkalım, işlevsiz, bakımsız hale getirelim, isimleri, tabelaları sökelim, Bu Allah’a reva mıdır?” Öyle mi olmalı…Birisi, birileri cevap versin.
İnsan sağlık ocağını çürütür mü, şifa damlayan çeşmeyi kurutur mu, bağışlanmış spor tesisini tabelasını söküp işlevsizleştir mi? Akıl alır gibi değil…
Sağlığa en kolay ve çabuk erişim, tedavi ve teşhis Anayasal bir haktır. Devletin yapması gereken bu hakkı sağlık kurumları aracılığıyla kullandırmaktır. Şeyhli’deki sağlık ocağını üstelikte manevi anlamı olan bir sağlık ocağını o hale getirmek ayıptır, yazıktır ve günahtır.

Ben inanıyor ve biliyorum ki Sayın Hekim bunları bildiği halde, tüm bunları yaşadığı halde, tüm olumsuzluklara rağmen bildiği yoldan dönmeyecek, inadına inadına hayır hasenet yapmaya, iline, ülkesine hizmet etmeye, sosyal sorumluluk projelerini sürdürmeye, hizmet üretmeye, toplumsallaşmaya katkıya devam edecektir, ediyor da…Çünkü onun gönlündeki memleket sevgisi hiçbir şeyle sarsılamaz.

OSMANLI VE CUMHURİYET MİRASI OKUL BİNASI ARAZİ SORUNU GİDERİLİRSE AYNI YERE YAPILACAK

Köyümüzde hepimiz için çok önemli bir bina vardı Şeyhli’de.Tekke yanında… Şeyh İdris’in yöresinde…Bölgemizin ilk açılan ilk okullarından biri; Şeyhli İlkokulu…. 1911 yılında köyümüzün ileri gelenlerinden Sofu Mehmet Turan öncülüğünde yapılmış binası. Önceleri Mektebi Rüştiye, sonra da Şeyhli İlkokulu olmuş.  Ben orada okumadım, kuran kursuna gittim ama çok önemli değerler oradan yetişti.  Osmanlı’dan Cumhuriyet’e miras kalan ama zamanla yıkılan bu binayı Sayın Hekim bildiğim kadarıyla yeniden yaptıracak. Bir çalışma yürütülüyor ve eğer yetkililer arazi problemini çözerse, inşallah o okulun orijinaline benzerini Şeyhli’de göreceğiz.    

Duyunca çok heyecanlandım.

Geçmişte de Giresun Valiliği’nin önerisiyle Öner Hekim tarafından Gökçe Ali Köyü’ndeki Şeyh İdris Hazretleri Türbesi ve Nefs-i Piraziz Köyünde Piraziz Hazretleri’ne ait türbeler çevre düzeni ve anıtsal yapısı projelendirilerek yeniden yaptırılmıştı.

ŞİMDİ YENİ ÇEŞMELER GELİYOR

Bununla birlikte Bozat Köyü’nde ve Çayır Köyü’nde Ömer Hekim adına yaptırılmış çeşmeler bulunmaktadır. Bunlara bugünlerde yenileri eklenecek. Verilen bilgilere göre projesi tamamlanmış, siparişleri verilmiş yerleşkeler içinde yapımı başlayacak çeşmeler ve yapılacağı yerler şöyle:

Tekke yanı – Perihan & Öner Hekim Tekke Puarı (Üç kurnalı) 

Meşepınarı – Turan Güneş Puarı (iki kurnalı)

Sarıalan – Cemal Hekim Puarı (iki kurnal)

Dermece Düzü – Nasuh Hekim Puarı(iki kurnalı)

Paşa Konağı Çarşıiçi – Ömer Hekim Puarı (iki kurnalı) 

Umarım ve dilerim ki bu çeşmelerin suyu hep akar….

Tüm bunlar gösteriyor ki, hiçbir güç Giresun’dan, Giresun insanının gönlünden Öner Hekim’in ve Ömer Hekim’in ismini silemez, silemiyor da… Çünkü Öner Hekim ve oğlu merhum Ömer Hekim’in ismi Giresun’un bütün dağına taşına ve birçok insanının gönlüne kazınmıştır. İyilik kalıcıdır, iyiler akılda kalır. 

OFFROAD İLİN TANITIMINA KATKI SAĞLADI, BİR TURİZM ÜRÜNÜ HALİNE GELEBİLİR

Hekim’in vizyonu o kadar geniş ve yüce ki, Bulancak’ta yapılan Türkiye Off Road Şampiyonası’nın 3. Ayak’ı Ömer Hekim Etabının Pazarsuyu’ndaki arazisinde yapılması kararını, Dr.Öner Hekim, Bulancak Belediye Başkanı Necmi Sıbıç ve Başkan Yardımcılarından İdris Çiçek’le birlikte bir dakikada almışlar. Bir dakikada alınan bu karar Giresun’a ve Bulancak’a uluslararası bir tanıtım imkânı ve bir katma değer sağlamış, TRT Spor ve TRT Spor Yıldız gibi ulusal kanallarda, medya organlarında Giresun ve Bulancak’ta haber olarak yayınlanmış, Uluslararası Off Road tutkunları sosyal medyalarından bu arazide yapılan yarışları paylaşmışlardır.  

Etkinlik geniş yankı uyandırmıştır.
Offroad yarışları dünyada örnekleri var, eğer gelenekselleştirilirse ilimizin de bir turizm ürünü haline gelecek, binlerce insan Bulancak, Piraziz ve yöremize bir turizm hareketi başlatacaktır. Offroad, fotoğrafçılar, yarış izleyicileri, yarışçılar, kampçılar, otomotiv sektörü ve tüm bunların ihtiyaçlarını karşılayacak yirmiye yakın sektörü etrafında örgütlüyor.
Coğrafyasında çok sayıda uygarlıklar barındırmış kadim bir şehir olan Giresun’un kalkınma ve gelişmesinin ancak turizm değerlerini çoğaltmak ve tanıtmakla mümkün olduğunu, ekstrem doğa sporlarının da bunlardan birisi olduğunu yazan söyleyen bir gazeteci ve Turizm ve Tanıtma Derneği yöneticisi olarak Öner Hekim ve Bulancak Belediye Başkanı Necmi Sıbıç’a Offroad’u da ilimize kazandırdıkları için teşekkür ediyorum.

Hekim’in vizyonu işte bu kadar geniş ve engindir. Dünya markası, efsane insan Dr. Öner Hekim’in bu engin ve yüce vizyonuna başka kimse yetişemez. 

GİRESUN’A BULANCAK’A PİRAZİZ’E YENİ YATIRIM PROJELERİ GELEBİLİR, HEKİM SÜT ARA VERDİĞİ ÜRETİME YENİDEN BAŞLAYABİLİR

Çok merak ediliyor, bana soruluyor, yazıların altına yorumlar yazılıyor. Sayın Öner Hekim’in Giresun’da bulunan ve önemli bir marka değeri olan son sistem teknolojiyle donatılmış olan Hekim Süt’ü yeniden üretim için devreye alması mümkün mü. Tabi bu kendi tasarrufundadır.   
Bir sözüne bakar. Bir de bakmışız ki 2016’da üretimine ara veren fabrikanın bacası tütüyor, market raflarında belki de çok özel ürünlerden birkaçını görür ve gurur duyarız. 
Yine duyduğum kadarıyla Bulancak Pazarsuyu’nda bulunan bir bölümünde Off road yarışlarının da yapıldığı 74 dönüm araziye de iki tane alternatif proje hazırlanıyormuş. Bu projelerden şayet herhangi biri gerçekleşirse, Giresun’un Bulancak’ın, Piraziz’in çehresi ve kaderi değişecek, makus talihi yenilecek, yöremize istihdam ve müthiş bir katma değer yaratılmış olacaktır.

Allah Dr. Öner Hekim gibi iş adamlarımızı sağ, esen ve sağlıklı eylesin, gönülleri hoş olsun. Kıymet bilinsin. Hoş tutulsun.  Gerisi gelir; hayır, bağış, yardım, iyilik, belki de bir fabrika olarak geri döner.

Bu şehrin Öner Hekim’e vefa borcunu ödemesi lazım.
Bir dipnot ve serzenişle bitirelim: Piraziz’e hiçbir hayrı dokunmamış, hatta bir çivi dahi çakmamış bazı insanların isimleri önceki belediye yöneticileri zamanında Piraziz sokaklarına verildi. Öner Hekim ve Ömer Hekim’in Piraziz ‘e onlarca hayır kurumları yapmalarına rağmen isimleri ne bir sokağa, ne de bir caddeye verildi. Hiç kimsenin aklına bir önerge vermek, gündeme aldırmak, teklif etmek gelmedi. Ne kadar düşündürücü değil mi? 

Ne demişler: Tavuk su içer, Allah’a bakar.