GiresunManşet Üstü

YILMAZ ÖZDİL’E…

Adı Yılmaz, kendi Yılmaz, Sevgili kardeşim Yılmaz… Başbakan’ın Cumhurbaşkanı olmadan önceki son icraatı sensin. Tarihe geçtiniz…

Anladık ki kucaklayacağı 75 milyon içinde sen de yoksun. 

Olman da mümkün değildi zaten.

Çünkü sen muhalifsin…

“Atatürk, cumhuriyet, Türkiye, vatan, bayrak, ezan” diyorsun, “ulusal bütünlük içinde, bölünmeyelim, bir ve beraber olalım”, “ adalet, hak, hukuk, refah olsun, hırsızlık olmasın, çalışan kazansın”, “ülkeyi namuslu, ahlaklı yöneticiler yönetsin” diyorsun.

Pek çok şey diyorsun.

Yani kamu adına gazetecilik yapıyorsun. 

 

Sonra… Tesadüfün de böylesi!..

Senin tasfiye edilmen, yurttaşlarımızı katlettiği tüfekle figüre edilmiş bir PKK’lının heykelinin dikildiği güne denk geldi. Kahramanların hain, hainlerin kahraman olduğu gün yani.  Zafer kazandılarya… Düşmanına yenilmiş bir ülkenin yurtsever gazetecisi de yazamaz edilmeli.

Öyle de oldu. Senin kalemin son kaleydi, yıktılar güya…

Daha neler göreceğiz kim bilir?..Malum,burası artık 'yeni Türkiye'…

 

Ama ben, buna çok sevindim. Senin de üzülmediğini biliyorum.

İnan böylesi daha hayırlı olacak. O gazeteye sen yakışıyordun, o gazete sana yakışmıyordu.

Çünkü senin üzerinden; “Türkiye’de basın özgürlüğü var”, “Her fikre eşit mesafede duruyoruz, objektifiz” gibi mesajlar veriliyordu.

“Türk basınının amiral gemisi” idiler.
Hürriyet’tiler…

Oysa şimdi herkes anladı ki; adlarındaki kutsiyetin arkasında esirlik saklıymış, basını esirleştirmek isteyen güçlerle uzlaşmaları bundan.

Kelle pazarlığı yaptılar.

Seni ne karşılığı sattılar acaba; kendi ederleri 3-5 kuruş olan adamlar….

 

Ancak anlamadığım, bizim meslek örgütlerimiz, meslektaşlarımız neden sessiz acaba?

Yoksa onlar da dümen suyuna mı girdiler?

 

Seni; yazacak gazete, konuşacak TV, mesleğini ve varlığını sürdürecek bir alan bulamayan, korkulan, uzak durulan, hiç dostu olmayan, yalnızlığa mahkûm edilmiş bir gazeteci olarak çok iyi anlıyorum.

Ama hepsi, herşey bir yana, kendimiz bir yana.

Önemliyiz…
Bu yüzden yaz kardeşim… Yaz ki; yendik sanmasınlar. 

 

Bu dönem geçici.

Kötülük ve kötüler hep kaybeder. Gene öyle olacak.

Yarın, dünden de, bugünden de büyük.  

Aşacağız.

Yeneceğiz.
Kazanacağız. 


Hoşça ve de dostça kal.
 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir