GiresunManşet Üstü

Ufuk Kekül’den Bir ‘el koyma’ hikayesi

Ruhu şad olsun, kendisini hep saygıyla, rahmetle minnetle anıyorum;  Ali Haydar Öner, engin bir kültüre, vizyon ve misyona sahipti, dürüst, namuslu, kamunun çıkarlarını her şeyin üstünde tutan, liyakatli, iradeli, doğruları çok olan, devleti temsil özellikli,  kendine özgü yönetme tarzı olan iyi bir valiydi.  

Bu kente yaptığı saymakla bitmez hizmetleriyle anılıyor ve hep anılacak. Bunlardan birisi de Giresun Üniversitesi’nin kuruluşu ve gelişimi için verdiği emektir. Görev döneminde 1890’lı yıllarda yapılan ve Hükümet Konağı olarak kullanılan Valilik binasını üniversiteye devretti. Böylece şehrin simgesi olan en önemli tarihi binasını, o binadaki makamını terketti, üniversiteye verdiği önemi gösterdi. Eğer o olmasaydı uzun süre daha  KTÜ bünyesinde kalacaktık.

Şimdi o bina üniversiteden geri alındı. Hep peşindeydiler. İlk hamleye karşı Rektör Aygün Attar dik durdu. Makam olarak orayı terk etmedi. Sonra gelenlerin çok umurunda olmadı. Valilerin az ilerdeki konutlarına gidip gelirken binaya baktıkça hep iştahları kabardı.

Sonunda bir valinin verdiğini, yıllar sonra gelen bir vali aldı ve ‘başardı’…

Gerekçesi ne, henüz  bilmiyoruz.  Ne için kullanacaklar onu da bilmiyoruz.
Ama bu şehir de üniversiteden daha önemli ne olabilir?

Bununla ilgili olayın tarafları, binayı alan Vali ve binayı veren Rektör bir açıklama yapacaklardır elbet.
En ilginci binanın üniversite tarafından müze projesi için onarılırken, inşat sürerken bu işlemin yapılması. Buna ne diyecekler?
Ama hangi gerekçe olursa olsun;  bu ‘el koymaya’, ‘ele geçirmeye’ ‘operasyona’, devlet gücünü kullanarak kamunun malını, bir eğitim kurumunun kullanımındaki bir bir binayı kağıt üstünde bir başka kuruma ‘kaydırmaya’  itiraz ediyorum.

En başta Sayın Rektör, ses yükseltmelidir. Muhafazakarlığını üniversitenin malı olan bir binayı muhafaza ederek de göstermelidir. Giresun halkı, o halkı temsil eden siyasi özellikli insanlar, ille de milletvekilleri  ve adları STK olan arkadaşlar da itiraz etmelidirler.


Ha sofradaki ekmeğe uzanan el, ha üniversitenin malına el koyma, hiç farkı yok.

Bu işler bu kadar kolay olmamalıdır.
Böyle bir karar Giresun halkının rızası olmadan alınamaz, ben devletim yaparım mantığıyla hareket edilemez.
Kaldı ki bu kararı alan kamu yöneticileri, rektör, vali, müdür ve amirler yarın öbürgün gidecekler. Bu kararı aldırdıkları  siyasi irade de muhtemelen gidecek,  5-6 ay sonra hükümleri, varlıkları muhtemelen sona erecek. Dolayısıyla gelecek olanların kullanacakları bir yetkiyi kullanmamalıdırlar, buna hakları yok.

Bir seçim sürecinin arefesinde muhtemelen şehrin geleceğini olumsuz olarak etkileyecek bir karar alamamalıdırlar.

Yangından mal mı kaçırıyorsunuz, her iş bitti de o bina mı kaldı?  

Hizmetiniz yok, hezimetiniz var.   

Yol yakınken geri dönün. Yoksa tarih sizi hiç iyi yazmayacak ve affetmeyecek.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir