GiresunManşet Üstü

AF’ETTİKLERİ…

UFUK KEKÜL

Her şeyi unutturmada başarılı medyamız gündemine şu sıralar iki konuyu aldı: Yerel seçimde Cumhur ittifakı ve af…

Akademisyen, gazeteci, siyasetçi, stratejist, hukukçu kılığına girmiş ‘eşik bekçileri’ yatıp kalkıp bunları tartışıyor. Biri eksik iki fazla o kanaldan bu kanala ortak yayında gibiler maşallah!.

Ekonomik çöküş, kriz, kaos, kapanan işyerleri, işsizlik, doların yükselmesine, TL’nin değer kaybetmesine dayalı fakirleşme ve yoksullaşma, mutfaktaki yangın geri plana düştü.
Her şeyin müsebbibi Papaz ne oldu?

 

Oysa seçimde AKP-MHP ittifak yapar mı, yapmamalı mı sorusu anlamsız.

Çünkü zaten bir metne, anlaşma ve ilkeye dayanmayan koşulsuz ittifakları hiç bozulmadı ki, sürüyor… Biteceğini de sanmam.

Üç aşağı beş yukarı pürüzleri kaldırıp adaylarını ya ortak ,ya da desteklemeye dayalı formüllerle sürdürürler.

MHP İstanbul’dan feragat ederek ‘jest’ de yaptı. Karşıdakinden de bekliyor. Birbirlerinin varlık nedeni olan iki partiler ya. Başkanın ABD ve Almanya dönüşünde bir araya gelir anlaşırlar.

Televizyonlardakiler havanda su dövüyor!..

 

O kolay da şu af mevzusu bayağı bir derin mevzu.

Biliyorsunuz, MHP tasarıyı dün TBMM’ye sundu.

Uzun ismine bakmayın bir kere bu bal gibi bireysel suçları kapsayan bir af tasarısı.
İkincisi, tasarı bu haliyle toplumsalı uzlaşıyı sağlamaktan, suçun mağdur taraflarını, vicdanları iknadan,  çok uzak bir içerik taşıyor.
Hele gerekçe bölümü yangından mal kaçırma, asıl amaçtan saptırma izlenimi veren cümlelerle dolu.

Hukuki bir metin değil.

Cezaevindeki yoğunluk sanki ana gerekçe olmuş.

Halbuki mahkumiyete dönüşen tutukluluğu kaldıran, bazı haller dışında tutuksuz yargılanmayı esas alan bir düzenleme bu sorunu çözerdi.

Bir başka gerekçe ise düşündürücü.

FETO/PDY mensubu savcı ve hakimlerin makamlarını silah gibi kullandıkları, adalet mekanizmasını örgütün çıkarları doğrultusunda kullandıkları ve açtıkları yaraların ve mağduriyetlerin tasarıyla onarılmasının amaçlandığı belirtiliyor.

Ama bu örgütün hakim ve savcıları sadece adliyelerdeki bireysel davalarda değil, idari, kamu davalarında, devletle vatandaş arasındaki davalarda da aynı kararları verdiler. Onbinlerce mağdur yarattılar.

O davalar ‘devlet aleyhine işlenen suçlar’ kapsamında olduğuna göre nasıl ayıklanacak?
Bu belli değil…

 

Özetle MHP’nin af teklifi bu haliyle yasallaşırsa, 19 Mayıs 2018 öncesinde işlenmiş suçlara 5 yıl ceza indirimi gelece ve bundan 162 bin 989 hükümlü yararlanacak.

Teklife göre, ‘Cinsel saldırı, soykırım, kasten öldürme, çocuk istismarı” gibi konuların yanı sıra, devlete, hükümete, milli savunmaya, Orman Kanunu’na ve Atatürk aleyhine işlenen suçlar ve buna benzer pek çok suç istisna olacak.

Bunlar kapsam dışı.

Ama…

TCK 106: Tehdit, TCK 188: Uyuşturucu Ticareti, TCK: 141-142 Hırsızlık ve Nitelikli Hırsızlık, TCK 158: Nitelikli Dolandırıcılık

TCK 204: Resmi Evrakta Sahtecilik…Ve en önemlisi, TCK 220: Organize Suç Örgütü içinde olmak kapsam dahili.
Kadın cinayetlerinin katilleri de af kapsamında.

Bu suçları işleyenlerin cezaları indirilecek, affedilecekler.

 

Bu tasarı hazırlanırken kamuoyunda tartışılmadı. Hukukçuların, Baroların, ilgili diğer kurumların görüşleri alınmadı.  MHP’ye AKP tarafından ısmarlandı.

Başkan ‘devlet sadece kendine karşı işlenen suçları affeder, bireysel suçları af etmez’ şeklindeki doğru sözlerinden taviz verecek mi, bunu zaman gösterecek ama bence tasarı küçük bazı değişikliklerle TBMM’den geçecek.

Danışıklı döğüşle şimdi alıştırmaya çalışıyorlar. Görüş ayrılığı bence yok.

Varsa da uzlaşacaklar.

Genel af, infaz indirimi, Rahşan affı gibi adlarla anılanlardan sonra buna da herhalde ‘Cumhur ittifak affı’ diyeceğiz.

Sahi CHP’nin bu konuda bir görüşü var mı? Kapsamlı bir değerlendirme, nasıl bir aftan yana olduklarını belirten bir görüş ortaya koymadılar.

Yine gündemin peşine takıldı gidiyorlar…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir